Archive for Ocak 2012

Kadın Spor Sağlık

Kadınların bazı fizyolojik özellikleri bakımından egzersiz yapmaları sağlıkları için çok önemlidir. Dünya Sağlık Örgütünün yaptığı bir araştırmada kadınlarda en çok görülen rahatsızlıkların kemik erimesi ve meme kanseri olduğu ortaya çıkmıştır.

Kemik erimesinin egzersiz sayesinde giderilebildiği de görülmüştür. Yaşı kaç olursa olsun egzersiz yapan bir kadında kemik yoğunluğu artmakta  ve anatomik güçlenme görülmektedir. Bunun yanı sıra beslenme alışkanlığıda çok önemlidir.Özellikle kadınların mutlaka süt içmeleri gerekmektedir.Bol bol kalsiyum içeriği yüksek gıdalara yönelmek gerekir.Örneğin, yoğurt, peynir, soya fasulyesi, fıstık, ceviz, lahana, brokoli, sardalye, koyu yeşil yapraklı sebzeler, kurutulmuş meyveler, tatlı badem, kuru baklagil bunlardan sadece bazılarıdır.

Meme kanseri riskinin de egzersiz sayesinde en aza indirilebildiği ispatlanmıştır. Çünkü egzersiz yapan bir vücutta yağ dokusu azalır.

Günlük gıda alımına C vitamini, betakaroten gibi antioksidanların eklenmesinin koruyucu etkisi olduğu ileri sürülmektedir.

Kısaca:

*Egzersiz yapılması
*Alkol alınıyorsa bırakılması.
*Sebze ve meyvenin bol tüketilmesi,
gibi basit önlemler ile meme kanseri riski % 30-40 oranında azaltılabilmektedir.

Ayrıca östrojen hormonu sayesinde kadınlarda kalp krizi riski daha azdır.Fakat bu da olmayacak anlamına gelmemektedir.

Egzersiz sayesinde damar tıkanıklığı riski azdır. Kilo ve stres tansiyonu direk etkileyen faktörlerden biridir ve Türkiye’deki ölümlerde tansiyon önemli rol oynamaktadır.Egzersizin faydalı olabilmesi, devamlı olması ile ilişkilidir.Egzersiz sayesinde hastalıklara karşı direncimiz artmaktadır.

Artık  zayıflamak amacıyla değil, " hayatımızın her döneminde spor yapmamız gerekir ".

Sporu bir yaşam biçimi haline getirmemiz gerekir.

Seda ÜLKÜ

Posted in , , , | 1 Comment

Ayakkabı Seçerken Dikkat!

Ayak ağrılarının büyük bölümünün yanlış ayakkabı seçmekten kaynaklandığını dile getiren uzmanlara göre, yürüme bozuklukları, ayağın yapısına ve fonksiyonuna bakılan ''Biyomekanik Analiz'' ile saptanabiliyor.

Uzmanlar, iyi bir ayakkabının ayağın yapısını ve fonksiyonunu desteklemesi gerektiğine dikkat çekiyor. Spor hekimi Ahmet Hamdi Çağlar, yürüme bozuklukları ve bunların tedavisiyle ilgili bilgiler verdi. Diz hafif bükülü olarak, topuktan parmak ucuna doğru hafifçe basılarak yürünmesi gerektiğini belirten Çağlar, ''Ama topuktan parmak ucuna doğru yapılan hareketin de belli bir süreçte gerçekleşmesi lazım. Tekrar yürüyüşe devam ederken de parmaktan kalkmak gerekiyor'' dedi.

Çağlar, topuktan parmağa geçiş süreci, ayağın yere basma açısı, dışa ve içe yük verme miktarının iyi bir yürüyüş için değerlendirilmesi gereken parametreler olduğunu bildirdi. ''Biyomekanik analiz''de, hassas platformda yapılan yürüme testiyle ayağın yapısına ve fonksiyonuna bakıldığını anlatan Çağlar, böylece bu analiz sayesinde kişinin hem ayakta dururken hem de yürürken ayağının yapısı ve fonksiyonuyla ilgili bilgi edinebildiklerini belirtti.

Çağlar, ayak analiziyle ilgili şu bilgileri verdi: ''Ayak dinamik bir organdır. Hem yürürken hem de koşarken yapısına bakmak gerekir. Biyomekanik analizde hastaların nasıl yürüdüğüne, ayaktaki yük dağılımının nasıl olduğuna bakıyoruz. Analizdeki kırılma noktaları yükün fazla olduğu durumları gösteriyor. Tespit ettiğimiz sorunlar için egzersiz ya da tabanlık öneriyoruz. Hastayı 6 ay ile 1 yıl arasında takip edip değişikliklere bakıyoruz.''

Tedavi için başvuran hastaların ayak ağrılarının büyük bölümünün taban çökmesinden kaynaklandığını, kadınlarda yüksek topuklu ayakkabı giymekten kaynaklanan ağrı, topuk dikeni gibi şikayetlere de sıklıkla rastlandığını ifade etti.

Yanlış Ayakkabı Seçimi

Ayak tabanındaki oyuğun azalması ve düzleşmesi nedeniyle oluşan taban çökmesinin farklı nedenlere bağlı olabildiğini kaydeden Çağlar, şunları belirtti: ''Taban çökmesinin en önemli nedenlerinden biri yanlış ayakkabı seçimi. Ayrıca egzersiz alışkanlığı olmadığı için ayak kasları güçlenmiyor ve vücudu taşımakta zorlanıyor. Kilo da varsa bu sorun iyice artıyor ve kısır döngü şeklinde devam ediyor. Yanlış ayakkabı seçimiyle sorun iyice katlanıyor. Hastalar zaten genellikle ya yanlış ayakkabı seçimi ya da aşırı kilodan kaynaklanan sorunla başvuruyor. İyi bir ayakkabı, ayağın yapısını ve fonksiyonunu desteklemelidir. Doğru bir ayakkabıyla ayak normal fonksiyonunu görmeli, içe basma ve burkulmayı engellemeli, topuğu olması gereken yerde tutmalıdır.''

Yürüme bozukluklarının tespiti için yapılan ''Biyomekanik Analiz'' doğrultusunda, hastalara uygun ayakkabı ve tabanlık önerildiğini ifade eden Çağlar, ''Egzersiz ve uygun ayakkabı kullanımıyla sorun giderilmezse tabanlık öneriyoruz'' dedi. 30-35 yaş sonrasında ayak yapısında bir değişme olmadığını, bu yaş sonrasında tabanlıkların ya hastayı rahatlatmak için ömür boyu ya da belirli bir süre için yaşam kalitesini artırmak amacıyla kullanıldığını söyledi.

Ayak biyomekaniğinin sporcular için de önemli olduğunu, kendisinin aynı zamanda Kayserispor'un doktorluğunu yaptığını dile getiren Çağlar, ''Ayak biyomekaniği sporcuların performansını da artırır. Biyomekanik düzeltmelerle performans da düzeltilir. Ufak tefek düzeltmeler bile madalya şansını artıran unsurlardır'' diye konuştu. Ayak başparmağının kullanımının büyük önem taşıdığını anlatan Çağlar, ''Baş parmak yeteri kadar itici olmazsa kemik çıkıntısı oluşur. Aksi durumlarda ise eklem sertliği ortaya çıkar'' dedi.

Ayakkabı Seçerken Dikkat

Spor hekimi Ahmet Hamdi Çağlar, ayakkabı seçerken dikkat edilmesi gerekenlerle ilgili şu bilgileri aktardı:

-Kötü bir ayakkabı ya ayağın aşırı fonksiyon yapmasına neden olur ya da bu fonksiyonu engeller. İyi bir ayakkabının ayak fonksiyonunu desteklemesi, bu fonksiyonu engellememesi lazım.

-Seçilen yanlış ayakkabıda en büyük sorun topuğun içe ve dışa dönmesidir. İyi bir ayakkabıda topuğu kavrayan kısım koruyucu ve yeterince sert olmalı ki topuk ayakkabının içinde sağa sola dönmemelidir.

-Ayakkabının orta kısmıyla parmak arasındaki bölüm bükülebilmeli, orta kısım bükülmemelidir.

-Ayağın ön kısmındaki genişlik ayağa tam uymalıdır.

-Parmaklar yürürken öne kaydığı için ön tarafta bir parmak boşluk olmalıdır. Aksi takdirde yürürken parmaklar öne kayar ve sıkıntı oluşur.

-Ayakkabı günün belirli saatlerinde alınmalıdır. Gün içindeki aktivitelerin sona ermesinin ardından, ayakta halk arasında ''şişme'' denilen ödem oluştuktan sonra ayakkabı denenmelidir.

-Sağ ve sol ayak arasındaki fark olabileceği için satın alınmadan önce her iki ayakkabı da denenmelidir ve 3-4 dakika bu şekilde beklenmelidir.

-Çocuklarda ayakkabı denendikten sonra ayak kontrol edilmeli, kızarıklık bulunup bulunmadığına bakılmalıdır.

-Ayak yük dağılımını bozduğu için kadınlar 2 santimetreden daha yüksek topuklu ayakkabı tercih etmemelidir.

-Kış aylarında kar ve yağışlı havaya uygun tabanlığı olan ayakkabılar tercih edilmelidir.

Kaynak : Kenthaber.com

Posted in , , , , | 1 Comment

İçimizdeki Gizli Güç : Nefes Mucizesi

Bekleyerek yaşamınızı değiştiremezsiniz. Yerinizden kalkın ve birşey yapın! Eğer arzuladığınız birşeyler varsa DAHA AZIYLA YETİNMEYİN ! 

Şu anda olduğunuz insanla, olmak istediğiniz insan arasındaki aralığı doldurmaya ,ilerlemeye gerçekten hazırmısınız?

Yeni yaşamınız aslında size nefesiniz kadar yakın...  NEFESİNİZİ, yaşamınızı, enerjinizi, bedeninizi, zihninizi ve duygularınızı değiştirebilmeniz için  tek yapmanız gereken doğru ve bağlantılı diyafram nefesini ve DOĞAL NEFESİ öğrenmek için nefes çalışmalarına katılmanız...

Hepimiz hayattan daha fazlasını istiyoruz; daha fazla mutluluk, neşe, sağlık ve tatmin... Düşünceleriniz, duygularınız, istekleriniz, nasıl nefes aldığınız hepsi değişebilir. Her zaman daha iyisi olabilir daha iyisini yapabilirsiniz. Yaşamınızı daha iyiye ve güzele götürmek için NEFES mucizesi doğru adımdır. Dünyanın farklı yerlerindeki bilim dergilerinin bağımsız olarak incelenmesiyle derlenmiş bilimsel araştırma sonuçları, oksijenin ve nefes almanın sağlık ve iyileşmeyle ilgili yararlarını ve mekanizmalarını ana hatlarıyla belirlemeyi amaçlamaktadır. Buna göre düşük oksijen seviyelerinde üreyen Kanserden, Kalp,Tansiyon ve Damar hastalıklarına, Bel ve Boyun ağrılarına, MS'de Diyafram ve Solunum Akciğer rahatsızlığı olan Koah ve Psikolojik kökenli  hastalıklar, Anksiyete, Derin Kaygı, Endişe ve Depresyona kadar bir çok fiziksel ve ruhsal hastalığa karşı son yıllarda bilimsel olarak da kabul gören Nefes terapileri, özellikle istenmeyen bağımlılıklardan özgürleşme anlamında (Sigara, Alkol, Madde, Aşırı Yeme Hissi) gibi birçok konuda iyileşme sürecini hızlandıran ve kabul gören bir terapi yöntemidir..

Nefes alışveriş şeklimiz yeniden programlanabilir mi? Evet!

Nefes alışımızın derinliğini, ritmini ve hızını değiştirmek suretiyle kimyamızı, duygularımızı, tutumumuzu ve hatta görünüşümüzü değiştirebiliyoruz ve bu değişiklikler ile bakış açımız kendimizi daha olumlu bir akıl-beden durumuna getirecek sekilde değişebilir. Bu sistem ile yaşantımızı yeniden programlamak mümkün.

Fiziksel bir bakıs acısıyla bakacak olursak nefesimiz yasam ile bagımız. Yemek olmadan 30 gün dayanabiliriz su olmadan ise 3 gün fakat nefes almadan gecirecegimiz 3 dakika icinde ölürüz. Cogu insan, nefes alıp vermekle saglıklı oldugunu sanır. Ancak gercek sudur ki derin ve tam olarak nefes almadığımız taktirde vücudumuz ihtiyacı olan oksijeni alamaz. Oksijen hücreleri besler ve bir cok insan ise hücrelerine oksijenden yana aclıga mahkum eder. Bu kadar insanın kendine sürekli yorgun hissetmesine sasmamak gerekir. Oysa cözüm nefes alısverisimizin bilincli olarak yeniden yönlendirilmesi kadar basit.    

Nevdar Dönmez
Nefes Terapisti 
Shapes for Women
İzmir / Güzelbahçe

Posted in , , , , , | Leave a comment

Bölgesel Zayıflama, Pilago ve Zumba

Killer ABS ( bölgesel zayıflama,üst beden )

Bel ve karın yağlarından olabildiğince hızlı kurtulmanızı sağlayan killer abs, sağlıklı bir beslenme programı ve kardiovasküler çalışma ile birlikte uygulandığında yaklaşık 4 haftadan sonra gözle görülür sonuçlar elde etmenizi sağlıyor. Uzmanların haftanın 2 günü önerdiği ders yaklaşık 45 dakika sürüyor. Kadınlarda, özellikle hamilelik sonrası ve yaşlanma ile birlikte vücutta beliren bölgesel sarkmaların toparlanmasında ideal olan killer abs erkeklerin de bel ve karın bölgesi yağlarından kurtulmak için tercih ettiği egzersizler arasında yer alıyor. http://sportspark.com.tr/killer-abs/killerabs/

Leg and Hips ( bölgesel zayıflama , alt beden )

Hepimiz daha sıkı bir kalçaya, daha ince bacaklara sahip olmak isteriz. Aslında bu sanıldığı kadar zor bir iş değildir. Düzenli yapılacak egzersizlerle kalça ve bacaklarınızın istenilen şekli alması mümkündür.
Legs and hips ile kalça ve bacaklarda meydana gelen sarkmalar, özellikle bayanlarda doğum sonrası yada yaşla birlikte oluşan deformasyonlarda ciddi bir azalma göreceksiniz. Daha dirençli ve düzgün bacaklara sahip olabileceksiniz.

Pilago

Pilago,pilates ve yoganın ortak ürünüdür.Pilates, zihinsel farkındalığı egzersiz ile birleştiren vücut bilinci, düzgün duruş ve hareket kabiliyeti için yapılan bir çalışma. Yoga ise ruhsal ve fiziksel bir yolculuk; tüm vücudu esneterek omurların arasının açılmasına ve eklemlerin kuvvetlenmesine yardımcı oluyor.
İkisinin birleşimi olan Pilago düzgün karın, ince bir bel, güçlü sırt kasları yaratan, rahatlamaya yarayan bir akıl yolculuğu olarak tarif ediliyor. Pilates çalışma tekniklerini, bedeni dinginleştirici yoga duruşlarıyla birleştirerek vücutla zihni dengeleyip kuvevtlendiriyor.

Body Pump

Grup dersi olan, müzik eşliğinde yapılan bir fitness antrenmanıdır. Vücudumuzu düzgün şekle sokar ve yağ yakmayı amaçlar. Bu antrenmanda Gögüs kası, Bicepc, Triceps, Omuzlar, Sırt, Karın kasları ve bacakları çalıştırır. Bu antrenman herkes için uygun olmayabilir. Bel yada boyun fıtığı olanların, sırtıyla ilgili sorun yaşayan kişilerin bu sporu yapmaması gerekmektedir. Eğer haftada 2 kere bu antrenmanı yaparsanız 6 hafta sonra sonucu hem fiziksel hemde ruhsal olarak görebilirsiniz.

Zumba

Amerikan basını tarafından 1 numaralı egzersiz programı seçilen Zumba, en iyi ve eylenceli yağ yakma programı olarak da gösteriliyor.Latin müziğinin kıvrak ritmi eşliğinde , Latin dans adımlarıyla, eller, kollar ve kalçalar kıvrılıyor, ayaklar ritmi takip ediyor.Hem dans edip hemde kilo verdiren bu yeni trend fitness dersleri tam bir parti havasında geçiyor.Zumba dersleriyle formunuzu koruyabilir, rahat ve eylenceli bir şekilde kilo verebilirsiniz.Latin müziğinin kıvrak ritimleriyle tam bir parti havasına bürünen fitness dersleri sırasında kendinizi mutlu hissetmemeniz mümkün değil.Zumba, vücuttaki tüm önemli kas gruplarının çalışmasını sağlıyor.Bu eğlenceli fitness dans programının hem yavaş, hem de hızlı tempolu versiyonları mevcut.Yaklaşık bir saat süren egzersiz programında 500 kaloriden fazla yakılıyor.

Seda Ülkü
Shapes For Women Alsancak Şubesi

Posted in , , , , , , , | Leave a comment

Kadınlar Sağlığına Ne Kadar Önem Veriyor?

Kadın sağlığı üzerine Türkiye genelinde yapılan yeni araştırma ile geçtiğimiz yıl açıklanan “Sağlık ve İyi Yaşam Haritası”nı geliştirildi.

Sağlık ve iyi yaşam alanının lider şirketi Philips, kadın sağlığı üzerine Türkiye genelinde yaptığı yeni araştırma ile geçtiğimiz yıl açıkladığı “Sağlık ve İyi Yaşam Haritası”nı geliştirdi. 400’den fazla kadının katılımı ile 12 şehirde yapılan yeni araştırma; kadınların mevcut sağlık durumlarının ve meme kanserine yönelik farkındalık düzeylerinin tespit edilmesi amacıyla gerçekleştirildi.

Araştırma hakkında bilgi veren Türk Philips CEO’su ve Philips Sağlık Türkiye Genel Müdürü Willem Rozenberg “Üstün kaliteli, kapsamlı ve ekonomik sağlık bakım hizmetlerinin mevcudiyeti ve bu hizmetin kolay erişilebilirliği toplum ve politika yapıcılar için yüksek öncelikli bir mesele haline geldi. Günümüzde kadınlar sağlık hizmetleriyle ilgili kararlarda ve harcamalarda çok büyük etki sahibidir, sağduyulu ve seçici müşterilerdir. Kadınlar sağlık hizmetlerinin esas müşterileridir, bunun nedeni sadece karmaşık sağlık yapılarına sahip olmaları değil, aynı zamanda genellikle aile fertlerinin sağlık durumlarını da yönetmeleridir. Kadınlar erkeklere göre daha uzun yaşar, dünya nüfusundaki oranları daha yüksektir ve hayatları boyunca sağlık kaynaklarını daha fazla tüketir.” dedi.

Rozenberg sözlerine şöyle devam etti: “Biz de bu bilgilerden yola çıkarak, toplumların sağlık ve yaşam kalitesini geliştirmeyi misyon edinmiş bir firma olarak, geçtiğimiz yıl Türkiye genelinde yaptığımız araştırma sonucunda açıkladığımız “Sağlık ve İyi Yaşam Haritası”nı bu yıl da sağlık kadın sağlığı üzerine yaptığımız yeni araştırma ile geliştirdik. Türkiye’de yaşayan kadınların mevcut sağlık durumlarının ve meme kanserine yönelik farkındalık düzeylerinin tespit edilmesi amacıyla yaptığımız bu yeni araştırma; kadınların sağlık alanında yaşadığı sorunları ve beklentilerini anlamamıza ve bu doğrultuda ihtiyaçlarını doğru biçimde tespit etmemize fayda sağlayacaktır. Philips olarak kadınları en çok etkileyen hastalık ve koşullar içinde onların özel ihtiyaçlarını ve deneyimlerini anlayarak, kadınların sağlıklarını ve yaşam kalitelerini iyileştirmek için uzmanlığımızı ve yaratıcılığımızı uygulamada büyük bir sorumluluğumuz olduğunu düşünüyorum”..dedi.



Kadın sağlığı üzerine çarpıcı araştırma sonucu:

•Kadınların çoğunluğu (%62) fiziksel sağlık durumundan genel olarak memnun
•Kadınların %65’i yeterli düzeyde fiziksel egzersiz yapmıyor
•Türkiye’deki kadınların yarıdan fazlası sağlık hizmetlerini ihtiyaçlarını karşılamada yeterli bulmuyor
•Kadınların üçte biri hayatında hiç jinekoloğa gitmemiş
•Türkiye’deki kadınların %78’i her yıl düzenli olarak mamografi çektirmenin meme kanseri teşhisine etkisinin büyük olduğunu düşünüyor
•Kadınların %41’i daha önce kendisine veya bir yakınına meme kanseri teşhisi konduğunu belirtiyor
•Kadınların yarıdan fazlası kanserden korunmak için hiçbir şey yapmıyor

Kaynak: saglikpersoneliplatformu.com

Posted in , , , | Leave a comment

Kontrolden çıkmış korku: Panik atak

Diğer korkulardan farklı olan panik atağın mutlaka tedavi edilmesi gerekiyor.

Terapi Merkezi Uzmanı Dr. Hakan Türkoğlu, özgüven sorunu yaşayan, duygularını dışa vuramayan kişilerin panik atak hastalığına yakalandığını belirterek, hastalığın kadınlarda görülme oranının erkeklere oranla üç kat fazla olduğunu söyledi.

Herkesin içinde yüksekten, karanlıktan, ölümden korkma gibi anlam veremediği bir korkunun var olduğunu belirten Dr. Hakan Türkoğlu, bazı korkuların ise kişinin yaşamını olumsuz etkilediğini söyledi. Kişinin yaşamını etkileyen bu korkunun 'panik atak' olduğunu belirten Dr. Türkoğlu, "Hepimizin içinde anlam veremediğimiz korkuları vardır. Kediden, köpekten, kuştan, yüksek yerlerden, karanlıktan, mezarlıktan, ölülerden ve ölümden korkma, insanlarla bir arada olmaktan ya da toplum önünde konuşmaktan korkma gibi. Bazı korkular doğaldır. Vahşi hayvanlardan, ani sesten, şimşekten korkmak gibi. Buradaki korkunun temeli kişiyi tehlikeden korumaktır. Ama bazı korkular vardır ki kişinin yaşamını engelleyecek kadar şiddetli ve anlamsızdır. Panik atak denilen bu durum kontrolden çıkmış korkudan başka bir şey değildir. Panik atak tedavi gerektiren bir hastalıktır" dedi.

"PANİK ATAK İÇSEL BİR KORKUDUR"

Panik atağın diğer korkulardan farklı bir özellik gösterdiğini bildiren Dr. Türkoğlu, "Panik atak içsel bir korkudur. Herhangi bir dış nedene bağlı olmadan, sebep yokken durduk yere ortaya çıkar. Kişi acaba panik atak geçirir miyim, rahatsızlanır mıyım diye düşünmeye başladığı andan itibaren kendini panik atağın içinde bulur. İçsel bir korku olmasına rağmen bazen de atağı başlatan tetikleyiciler bir dış faktör de olabilir. Belirli bir yer, kalabalık bir ortam, bir kişi, bir olay, bir haber, bir ölüm, bir ses ya da farklı bir durum gibi" diye konuştu.

Panik atağın 20 ve 30'lu yaşlarda başlangıç gösterdiğini kaydeden Dr. Türkoğlu, "Şehirde yaşayan, boşanmış, ağır travma ve sıkıntı geçiren insanlarda görülme oranı daha fazladır. Ekonomik durum ya da eğitim düzeyiyle bağlantısı yoktur. Kadınlarda görülme oranı erkeklere oranla üç kat fazladır. Bu insanlar genellikle içe dönük, mükemmeliyetçi, telaşlı, aceleci, sıkıntılı, devamlı yoğun stres ve baskı altında, özgüven sorunu yaşayan, hislerini dışa vuramayan ve bastırılmış kimliğe sahip kişilerdir" dedi.

Panik atakta korkunun nedeninin geçmişte olduğunu ifade eden Dr. Türkoğlu, "Bilinçaltına gizlenen bu korkulardan kurtulmanın tek yolu basit bir hipnoz ve hipnoterapi seansı ile korkuya neden olan ilk olayı ortaya çıkarmaktır. Çoğu zaman ilk olay önemsenmeyecek kadar basittir. Ama zamanla benzer olaylar bilinçaltına yerleştikçe korku büyüyüp, kök salmıştır. İlk olayın bulunup temizlenmesi ile diğer olayların etkisi de domino taşlarının yıkılması gibi ortadan kalkar. Bilinçaltına yeni bir bakış açısı kazandırılır. Böylece kişi ilk seanstan itibaren iyileştiğini fark eder" ifadelerini kullandı.

Kaynak: turkcebilgi.com

Posted in | Leave a comment

Kış Depresyonu’na Dikkat!

“Deniz” başarılı bir gazeteci ve anne olarak bilinir. Onun renkli, enerjik hali etrafına da yansır ve çevresindekiler haz duyar. Bir taraftan gazetede yayımladığı yazı dizileri, diğer tarafta durmadan geliştirdiği “projeleri” ve iki çocuğu 24 saatini doldurur ama o bu yoğunluktan hiç yakınmaz, çünkü üretmek ona yaşadığını hissettirir.

Fakat Deniz son birkaç yıldır kendisinde daha önceden alışık olmadığı değişiklikler hissetmeye başladı. Özellikle kış yaklaşırken günler kısaldıkça daha çok uykuya ihtiyaç duymaya ve yorgun kalkmaya başladığını fark etti. Sanki ne kadar çok uyursa o kadar çok enerjisinin azaldığını, bitkinliğinin arttığını ve neşesinin kaçtığını düşünmeye başladı.

Artık yazılarını yetiştirmekte zorlanıyor, çocuklarının derslerine yardımı ihmal ediyor ve projeleri gözüne eskisi kadar önemli görünmüyordu. Uykuların uzaması, dostları ile ilişkilerinin azalması ve işlerinin sekteye uğraması onu endişeye sürükledi ve doktoruna başvurdu. Ne yaparsa yapsın dinlenemediğini, kendini hep uykulu ve hüzünlü hissettiğini söyledi. Yapılan tetkikler organik bir bozukluğun olmadığını otaya çıkardı ve doktoru ona “Mevsimsel Duygu Durum Bozukluğu ” ya da diğer adıyla “Kış Depresyonu” tanısı koydu.

TOPLUMUN YÜZDE 25’İNİ ETKİLİYOR
Bu klinik hal genellikle yılın aynı aylarında başlayıp Ocak- Şubat aylarında en şiddetli seviyesine ulaşmakta fakat bu tanının konulabilmesi için bir şart var, o da depresyon belirtilerinin en az iki yıl üst üste kış mevsiminde başka sebebe bağlı olmadan çıkması. Ekonomik krizin tüm dünyada etkisini gösterdiği şu zamanlarda para ve iş sorunları zaten çok kimsenin ruhsal durumunu etkilerken kışla birlikte mevsimsel ruhsal çökkünlükler de sık görülmekte. Toplumun yaklaşık yüzde 25’i kış mevsiminden bir şekilde etkilenirken yüzde 5’i depresyona girmekte. “Mevsimsel duygu durum bozukluğu” da denilen kış depresyonuna sebep, günlerin kısalıp güneş ışığının azalması.

DENİZ ŞİMDİ NE DURUMDA?
Her sabah kızlarını okula yolladıktan sonra üzerine spor kıyafetlerini giyiyor ve yağmur çamur demeden açık havada yürüyor. Spor onu hem sağlıklı hem de formda tutuyor; açık hava depresyonu engelliyor.
Günlük iş ve spor programını altından kalkabileceği yoğunlukta yapıyor ve sıkı sıkıya takip ediyor.
Sabahları aydınlık bir güne uyandıran ışık sistemi aldı.
Özellikle sebze ve meyve ağırlıklı besleniyor ve şekerli gıdalardan uzak durmaya çalışıyor. Bu hem açlığını bastırıyor hem de kilo almasını engelliyor.
Bu yöntemlerle Kış Depresyonu’nun önüne geçince doktoru ilaç başlamaya gerek görmedi.

HORMON SEVİYESİ
Güneş ışığının azalması ile beyinde serotonin denilen hormonun yapımı azalmakta buna karşın melatonin artmakta. Melatonin uykuyu düzenleyip çoğaltmakla, serotonin ise mizacı yükseltmekle görevli.
Uzmanlar hormon seviyelerindeki bu değişikliklerin depresyon belirtilerinin ortaya çıkmasında rol oynadığına inanıyorlar. Yorgunluk, karbonhidratlı gıdalar yeme dürtüsü ve kilo alma da bu belirtilere eşlik etmekte. Tatlı ve karbonhidrat yenilmesinin serotonini artırarak depresyon belirtilerini yatıştırdığı düşünülmekte. Ancak bu da şişmanlığa sebep olarak depresyonu derinleştirmekte.

Mevsimsel Duygu Durum Bozukluğu ilk belirtilerini genellikle genç yaşlarda vermekte ve kadınlarda erkeklere göre daha sık görülüyor. Bazı gençler şikayetleri “bugün havamda değilim” şiddetinde yaşarken bir kısmı ciddi depresif belirtiler gösteriyor.

DEPRESYONUN BELİRTİLERİ

Genellikle Ocak-Şubat aylarında başlar.
Uyku ve yeme alışkanlıkları değişir.
Sürekli üzüntü, endişe ve boşluk hissi vardır.
Şekerli ve nişastalı gıdalara düşkünlük artar, bunlar iyi hissetmeyi sağlayan serotonini çoğaltır.
Depresyon bahar ve yaz mevsiminin gelmesiyle azalır.
Belirtiler en az iki kış üst üste başka mevsimde depresyon olmadan ortaya çıkar.

TEDAVİDE NE YAPMALI?
En etkilisi insanın zamanını olabildiğince açık havada geçirmesi. Bunun en akıllıca yöntemi sabah sporları. Her sabah yarım saat bile olsa tempolu yürüyüş hem gün ışığı almayı sağlamakta hem de vücudun endorfin ve serotonin salgılamasını sağlamakta. Bu iki madde fiziksel aktivite sonrası salgılanmaları artan ve insana mutluluk veren kimyasallar.

Günün çok kısaldığı ülkelerde ya da dışarı çıkmanın mümkün olmadığı hallerde etkili alternatif tedaviler geliştirilmiş durumda. “Madem sebep gün ışığı eksikliği tedavi de ışık olmalı” tespitiyle hastayı iyileştirmek için yapay gün ışığı kullanılmakta. Tedavinin bazen gözlerde yanma hissi dışında bilinen belirgin yan etkisi yok.

Bunun yanında son yıllarda sabahları gün doğuşunu taklit eden ışık sistemleri, geç ve karanlık kış sabahlarını aydınlık bir uyanışa çevirmekte etkili şekilde kullanılmakta.

Bunların yeterli olmadığı durumlarda ilaç tedavisinin eklenmesi de gerekmekte, doktor tarafından verilecek bir antidepresan ilaç iyilik halinin ortaya çıkmasını hızlandırıyor.

Kaynak: mehtap.ca

Posted in , , , | Leave a comment

GÜNDE SADECE 30 DAKİKAYLA FORMA GİREBİLİRSİNİZ

Shapes size YENİ YIL BOYUNCA, rahatlıkla yapabileceğiniz, sizi eğlendiren bir egzersiz aktivitesi öneriyor.

Uzmanlara göre , her gün yapılan 30 dakikalık egzersizler, kendimizi mutlu hissetmemize sebep olur. Tıpkı çikolatanın verdiği mutluluk gibi. Üstelik kalori harcayarak.

Günümüzde bayanlar için zaman çok değerlidir. Bu nedenle şehir hayatında birçok kadın GÜNDE 30 DAKİKALIK EGZERSİZ PROGRAMINI TERCİH EDER. Böylelikle Shapes’te hem eğlenir hem de sağlıklı yaşamın devamlılığını sağlarsınız. Zamanınızı boşa harcamayın.


Egzersiz, sağlığımızı korumak ya da iyi düzeyde olan sağlık durumumuzu devam ettirmek amacıyla yapılan hareketlerdir.

Sağlıklı yaşamda egzersiz kaçınılmaz bir faktördür. Düzenli egzersiz yapan insanların, kollestrolü düşer, vücuttaki insülin hormonu dengelenir, şeker oranı normal seviyeye gelir.

Düzenli egzersiz yapan insanlarda, özellikle diyet ile birlikte egzersiz yapılırsa, vücutta kas oluşumu hızlanır ve bu sayede yağ oranı azalır .

Sürekli egzersiz yapan insanlarda, vücut da şişmanlığa yol açan “ leptin “ hormonu azalır .


Egzersizin amacı ,

* Oksijen dağılımını ve metabolik süreçleri yoluna koymak,

* Kuvveti artırmak ve dayanıklılığı geliştirmek,

* Vücut yağını azaltmak , kas - eklem hareketlerini iyileştirmektir .


Egzersiz, kişinin ;

* Yaşına ,

* Sağlık durumuna ,

* Kondisyon durumuna ve

* Becerilerine göre farklı özellikler taşımalıdır .

Genel anlamda , haftada üç ile beş kez arasında yapılan düzenli ve ritmik , ortalama " 30 - 45 " dakikalık bir program kişiye yeterlidir . İstenen hedefe göre yoğunluğun şiddetini ve süresini de değiştirmek gerekebilir .


DÜZENLİ EGZERSİZİN FAYDALARI

*Uzun ve sağlıklı bir yaşam

* Güçlü ve dayanıklı kemikler

* Kas ve eklem ağrılarında azalma

* Hareketliliğin ve dengenin artmasıdır.

Düzenli egzersiz stresi azaltır, hayata daha pozitif bakmamızı sağlar. Spor yapan insanlar kendilerini daha iyi ve mutlu hissederler.


Sağlıklı bir yaşam isteyenler " GÜNDE EN AZ 30 DAKİKA " orta derecede fiziki aktivite yapmalıdır .

Bir egzersiz programına başlama:

Egzersizlere yavaş başlamalı, kademe kademe artırmalıyız . Vaktinizi oturarak geçiriyorsanız, aktif hayata geçerken bir plan yapmalısınız. Sizi hastalıklardan, sakatlıklardan koruyacak sağlıklı, verimli ve bağımsız bir hayat istiyorsanız, yaşamınızı kolaylaştıracak egzersizler yapmalısınız. Eğer sağlık probleminiz varsa, egzersiz programına başlamadan önce sağlık kontrolünden geçmeniz ve doktorunuza danışmanız gerekmektedir. Doktorunuz bazı aktiviteleri sizin için sınırlayabilir.



AĞIRLIK ÇALIŞMASI

Kasların, vücudun normal hareketleri sırasında karşılaştığı dirençten, daha fazla dirence karşı, kasılmasını sağlayan egzersizlerdir. Bu egzersizlerle kaslar daha güçlü olur. Bu tarz çalışmalarla,

* Kasların gücü ve dayanıklılığı artar,

* Kalp - damar sistemi gelişir,

* Esneklik artar,



AĞIRLIK ÇALIŞMASI HERKES İÇİN UYGUN MUDUR?

* Her yaşta ve cinste bu tip egzersizleri yapmak mümkündür,

* Bayanlar için en ideal ağırlık sistemi kadın ergonomisine uygun olarak tasarlanan, kendi itme - çekme gücümüzle çalışan " HİDROLİK SİSTEM " dir.



SPOR SAKATLANMALARINDA DİKKAT EDİLMESİ GEREKENLER :

Spor yaralanmalarından uzak durmak için şunlara dikkat etmek gerekir:

* Yeterli ve dengeli beslenmek,

* Ömür boyu düzenli ve bilinçli bir egzersiz programını sürdürebilmek,

* İyi ve kaliteli bir uyku düzeni, yani doğru zamanda yatıp, doğru zamanda kalkabilmek ve bu süreçte kaliteli uyuyabilmek,

* Stresi kontrol edebilmeyi öğrenmek.



SPOR İLE EGZERSİZ ARASINDAKİ FARK :

Sporu sporcular yapar. Biz sağlık için egzersiz yaparız. Nefes nefese kalacağınız sporu yapmamalıyız.

Hala kendimiz için bir egzersiz programı belirleyememişsek YENİ YIL sağlıklı bir başlangıç ve kaliteli yaşam için en uygun zaman dilimidir .


HAYDİ BAYANLAR SHAPES'E !

Seda Ülkü

Shapes For Women
Alsancak Şubesi

Posted in , , , , , , , | Leave a comment

Arama Yap

Shapes Turkey