Archive for Ağustos 2012

İşte 'süper' yiyecekler!


ABD'li uzmanlar yedikçe zayıflatan ve hastalıkları önleyen yiyecekleri açıkladı. İşte o gıdalar...
ABD'li uzmanlara göre süper yemekler olarak adlandıran yiyecekler, kronik hastalıkları önlüyor, görmeyi geliştiriyor, kemiklerin gelişiminde yardımcı oluyor, zihni keskin tututor ve de zayıflatıyor.

Birinci sırada protein deposu olan siyah fasulye yer alıyor. Bir fincan siyah fasulye 15 gram kırmızı etten aldığımız proteine eşit sayılıyor ve herhangi bir doymuş yağ içermiyor. Ardından lif açısından zengin olan yulaf geliyor.

 Bir porsiyon yulaf sizi gün boyunca tok tutmaya yardımcı olarak aynı zamanda metabolizmayı hızlandırıyor. Folik asit sizin açlığınızı tetiklerken, yarım avakado bu asiti yok ederek size tokluk hissi verir.

Somon balığını kırmızı etten daha fazla tüketin. 1 kap yaban mersini sadece 80 kalori ve yaban mersini anti - aging de bir numarada yer alıyor. Kansere bire bir faydalı olan brokolinin sadece bir dalı 30 kaloriden daha az.

Kahverengi pirinci beyaz pirince tercih edin. Hem daha az kalorili hem de bağırsaklarınız için çok daha faydalı. Yapılan araştırmalara göre, günde bir armut yiyen kadınların yemeyenlere göre daha hızlı kilo verdiği görüldü.

Antioksidan olan kırmızı şarap cildinizi güzelleştiriyor. Yemeklerden önce yarım greyfurt yemeniz araştırmacılar tarafından öneriliyor. Yemekten önce yenen greyfurt kilo vermenizi hızlandırıyor insulini düşürüyor.

Badem kilo vermenize yardımcı olan bir başka yiyecek. Yeşil çay hem antioksidan hem de kalorileri yakmada önemli bir içecek. Muz ve siyah çikolata hem metabolizmanın hızlanmasını sağlıyor hemde tok tutuyor.

HABERTÜRK

Posted in , , , , | Leave a comment

Obeziteden Bile Daha Tehlikeli


Obez olmayabilirsiniz hatta normal kilolu bile olabilirsiniz ama eğer yağlanma bel bölgesinde ise dikkat! Çünkü uzmanlar uyarıyor; "Bel bölgesindeki yağlanması olanların kalp hastalığından ölme riski obezlerin kalp hastalığından ölme riskinden bile daha fazla. Bu bölgedeki yağlar kötü yağlar."

ABD'de yapılan araştırmalara göre bel bölgesindeki yağlanma kardiyovasküler bir hastalıktan ölme riskini 2.75 kat artırıyor. Ayrıca aynı durum başka nedenlerden dolayı erken ölme ihtimalini de 2.08 kat artıyor.
Minnesota'daki Mayo Clinic'ten kardiyolog Dr. Francisco Lopez-Jimenez "Daha önce yaptığımız araştırmalarda merkezi obezitenin kötü olduğu ortaya çıkmıştı ancak son araştırmalarda obezite söz konusu olmasa bile bel bölgesinde yağlanma olan normal kilolu insanlarda yarattığı sorunun da son derece önemli olduğunu öğrendik."

12 BİN KİŞİ İNCELENDİ

18 yaş üstü 12 bin 785 insanın üzerinde yapılan araştırmada normal kilolu, fazla kilolu ve obez insanlar incelendi. Ancak araştırmaya katılan gönüllülerin bel bölgesinde yağlanma olmasına dikkat edildi. Araştırma süresince, ölçüleri alınan gönüllülerden 2 bin 562 kişi hayatını kaybederken 1138 kişinin ölümüne kardiyovasküler hastalıklar neden oldu.
En yüksek ölüm riskinin de normal beden kitle endeksine rağmen bel bölgesi geniş olanlarda olduğu görüldü. Araştırma sonuçlar bu hafta Münih'te düzenlenen Avrupa Kardiyoloji Kongresi'nde açıklandı.
Hurriyet

Posted in , , , , | Leave a comment

Günde Yarım Saat Spor


Kanser riskini yarı yarıya azaltabileceği bildirildi.

Günde yarım saat etkin bir şekilde spor yapmanın kanser riskini yarı yarıya azaltabileceği bildirildi.
Finlandiyalı uzmanların, daha önce kanser geçirmemiş 42-61 yaş arasındaki 2,560 erkek üzerinde yaptığı araştırmada, bu kişilere ne sıklıkla egzersiz yaptıkları soruldu ve egzersizin seviyesini belirlemek için fiziksel testler uygulandı.
Daily Mail'de yayımlanan habere göre, ortalama 17 yıl boyunca izlenen deneklerin yaptıkları egzersizin yoğunluğu metabolik birimle (MET) ölçüldü.
Yürümenin ortalama yoğunluğu 4,2 MET, koşunun 10,1 MET, yüzmenin 5,4 MET, bahçe işleri yapmanın 4,3, işe bisikletle gitmenin 5,1 MET, kayağın 9,6 MET, kürek çekmenin 5,4 MET, top oyunlarının 6,7 MET, jimnastik, dans ve ağırlık kaldırmanın 5 MET olarak ölçüldü.
British Journal of Sports Medicine dergisinde yayımlanan araştırmada, günde en az 30 dakika süreyle 5,2 MET spor yapan bir kişinin, daha az spor yapanlara oranla kansere yakalanma riskinin yarı yarıya az olduğu belirlendi.
Araştırmanın, sonucu etkiliyebilecek olan yaş, alkol tüketimi, sigara, vücut kütle endeksi ve kalori miktarı gibi faktörler göz önüne alınarak yapıldığı belirtildi.
Araştırmayı kaleme alan Finlandiya'daki Kuopio ve Oulu üniversitelerinin bilim adamları, kansere yakalanma ve kanserden ölüm riskini azaltmanın en iyi yolunun yüksek yoğunluklu egzersiz olduğunu kaydetti.

Posted in , , , , , | Leave a comment

Bu kış beyaz geçecek!


Geçtiğimiz yıllarda kışın beyaz giyinme konusunda oluşan ön yargılar artık tamamen kalktı diyebiliriz.

Bu kış beyaz pantolondan kabana kadar tüm kıyafetleri kapsayan geniş bir yelpazede koleksiyonları süslüyor. 2012 2013 kış sezonu defilelerinde beyazlar, dore ve siyah tonlarıyla kombinleniyor.


Posted in , , , | Leave a comment

Bayramda Nasıl Beslenmeli?

Ramazan ayı sonrası beslenme alışkanlıklarımız yine değişiyor.

1. Sağlıklı beslenme konusunda öncü olun.
Sağlıklı bayram sofralarında küçük kaçakları hafif atlatmak daha kolay. Eğer siz ev sahibi iseniz, misafirlerinizin ve kendi sağlığınız için sağlıklı ve hafif yemekler ve tatlılar hazırlayın. Kızarmış yağlı yiyeceklere, ağır hamur tatlılarına sofranızda yer vermeyin. 2-3 çeşit sebze yemeği, tam tahıl ekmeği, yoğurt – yoğurtlu sebzeli salatalar, bol çiğ sebzeler, bol ve çeşitli mevsim meyveleri sofranızın demirbaşları olsun. İçecek olarakda suyu ön plana çıkarın.

2. Çeşitli beslenin.
Sofradaki her çeşit yiyecek grubundan tüketin, böylece dengeyi sağladığınız için kilo alma riskiniz azalmış olur.

3. Porsiyon haklarınızı kontrollü kullanın.
Abartıdan kaçının, her şeyden yiyin ama porsiyon hakkınızı doğru kontrol edin. Bayram günleri ikramsız ve tatlısız olmaz. Bayramı hem sahip olduğunuz vücut ağırlığı ile sonlandırmak hem de ikramlarda mızıkçı olmamak ve sevdiğiniz tatlardan uzak durmamak istiyorsanız, ısrarları geri çevirmeyin. Günlük beslenme hakkınızı takip ederek tüketim miktarların aözen göstererek bayram tatlarından tadabilirsiniz.

4. Şeker, çikolata ve tatlı tüketimi olabileceken alt düzeyde olsun.
Şeker, besin kalitesi yok denecek kadar az olan boşenerji kaynağıdır. Bu nedenle basit şeker beslenmemizde ne kadar az yer alırsa,beslenme programlarımız o kadar sağlıklı olur. Bayramda şeker tüketimine sınır koymak için, ikram edilen şekerleri ve çikolataları atlayın, hakkınızı tatlı için saklayın. Sütlü tatlı veya meyveli tatlı var ise tercihinizi o yönde kullanın. Ağır hamur tatlıları yemek isterseniz küçük bir parçayı aşmamaya çalışın.

5. Öğün atlamayın, bütün günü aç geçirmeyin.
Bayramda fazla tüketeceğini düşünerek normal ana öğünlerinizi atlar, yada akşam çok yedim diye bütün gün aç kalırsanız; Bu durumda kendini bir türlüdengeleyemeyen kan şekeri size yorgunluk ve tatlı krizleri yaşatır. Bayramsüresince kan şekerinizin dengeli yükselip alçalması için ana öğünleriatlamadan kaliteli ve yeterli beslenmeye devam edin.

6. İçeceklere dikkat.
Gün içinde su gibiiçip ekstra enerji ve ekstra kilo almamak için şekerli ve gazlı içeceklerdenuzak durun. Bitki çayları, açık çay, ayran ve taze sıkılmış meyve suları dadaha sağlıklı alternatifler olacaktır. Bayram süresince de su içmeyi ihmaletmeyin ve günde 8–15 su bardağı su tüketmeye devam edin.

7. Kuruyemişler sağlıklı yiyeceklerdir ancak, tabağın dibini görmeyin.
Zengin omega-3, posa, magnezyum, çinko ve E vitaminiiçerikleri ile oldukça sağlıklı olan yağlı kuruyemişler geleneksel bayramikramlarının bir parçasıdır. Fakat her besin gibi kuruyemişlerde abartılırsazarar verir. Çünkü kuruyemişler küçük kalori bombalarıdır. Bu nedenle fındık,fıstık, badem ve cevizi küçük bir avuçtan fazla tüketmeyin.

8. Hafif olan yiyecekleri tercih edin, ağır olanlardan uzak durun.
Sindirim sisteminizi yormamak ve kilo almadan bayramı noktalamakiçin kızartma ve kavurma yöntemi ile pişmiş olan yemekleri bırakın veya minimummiktarda alın. Izgara, buğulama, fırında ve haşlama gibi sağlıklı yöntemler ilepişmiş olan yiyeceklere yönelin.

9. Bu günün işini yarına bırakmayın.
Sağlıklı beslenmek ve hareketli yaşamak bu gün de yarın daolabilecek en doğru yaşam şekli. Bu gün çok abartılı yemek yiyip, sağlıklıbeslenme ve sporu artık klasikleşen pazartesi sabahlarına bırakmayın.

10. Hareket berekettir, Bayramınız bereketli olsun...
Her zaman her yerde olabilecek maksimum düzeyde enerjiyi harcayın. Ne kadar hareketli olursanız vücudunuz okadar çok enerji harcar.

www.kadinvekadin.net/

Leave a comment

Ertesi Gün Hapları

Çok zorunlu durumda kalmadıkça kullanılmamalı,kullanılıyor ise ayda (iki adet dönemi arasında) sadece 1 kere kullanılmalı ve sağlık açısından çok tercih edilmemesi gereken bir yöntemdir.
Kürtaja sınırlama getiren yasal düzenleme üzerindeki tartışmalar hala devam ederken, gebelikten acil korunma yöntemleri arasında yer alan "Ertesi Gün Hapları" için başvurular eskiye oranla her geçen gün artıyor.
"CİNSEL İLİŞKİ SONRASI HAPI" ADI DAHA UYGUN…
Ertesi Gün Hapı kullanımında çiftlerin eğitilmesi gerekiyor. Ertesi Gün Hapı acil durumlar için kullanılması gereken, gebeliği önleme yöntemidir ve korunmasız cinsel ilişkiye girildikten sonra ilk 72 saat içinde kullanılmalıdır. İlişkiden sonra ne kadar erken alınırsa koruyuculuğu o kadar fazla olur. Ancak cinsel eğitimin olmadığı ülkemizde ertesi gün hapı sanki bir doğum kontrol yöntemiymiş gibi kullanılmaktadır. Oysaki sürekli kullanımda, yan etkileri oldukça fazladır ve sık kullanıldığında koruyucu etkisi azalır. Ertesi Gün Hapları, ilk 24 saat içerisinde kullanıldığında istenmeyen gebeliği %95 oranında önler. Çiftler prezervatif, doğum kontrol hapı ya da spiral gibi çağdaş doğum kontrol yöntemlerini kullanmalıdır. Sağlık Bakanlığı’nın Ertesi Gün Hapları’nı ücretsiz verme kararı üzerinde konuşulması gerekiyor. Gençler ve çiftler eğitilmeden ve kamuoyu yeterince bilgilendirilmeden, bu uygulama yanlış sonuçlara yol açabilir, bilgilendirilme sonrası ise bu uygulama yalnız acil durumlar için doğru olabilir. Ayrıca, Ertesi Gün Hapları’nın adı yanlış konulmuş, ’Ertesi Gün Hapı’ yerine ’Cinsel İlişki Sonrası Hapı’ terimini kullanmak daha doğru olur. Çünkü çiftlerin çoğu, gerçekten bu hapın ertesi gün alınması gerektiğini sanıyor. Oysa ne kadar erken alınırsa, bu hapların etkisi o kadar fazla oluyor.
KAMUOYUNA YANLIŞ MESAJLAR VERİLMEMELİ!
Ertesi Gün Hapları kamuoyuna "Korunmayın, nasıl olsa gebeliği engelleyen haplar var!" şeklinde sunulmamalı veya bu tür yanlış mesajların verilmesinin önüne geçilmeli. Prezervatif yırtılması, alkollü korunmasız ilişkiler, dışarı boşalma gibi doğum kontrol yöntemlerinin uygulanmasındaki sıkıntılar veya tecavüz gibi istenmeyen ilişkilere maruz kalındığında ya da bir başka doğum kontrol yöntemi kullanılmakta iken aksilik olduğunda, ek yöntem olarak Ertesi Gün Hapları kullanılmalıdır.
KUSMA OLUNCA TEKRAR ALMAK GEREKİYOR!
Ertesi Gün Hapları, bir ay içerisinde alınan normal doğum kontrol haplarının içinde bulunan östrojen ve progesteron kadar yüksek hormon yüklemesine neden olur ve bu nedenle vücudun hormon dengesini bozar. Ayrıca, Ertesi Gün Hapı’nı kullanan bazı kadınlarda baş ağrısı, baş dönmesi, göğüste gerilme, mide bulantısı ve nadir olarak görünen kusma gibi yan etkiler görülebilir. Bu sebeple dikkatli olmak gerekiyor. Çünkü haplar içildikten sonra iki saat içinde bir kusma gerçekleşmişse, hapların tamamı ya da bir kısmı dışarı atılır yani etkisi azalır. Bu durumda Ertesi Gün Hapı’nın tekrar içilmesi gerekir. Görüldüğü üzere, normal doğum kontrol yöntemlerinden farklı olarak Ertesi Gün Hapları biraz ağırdır ve ayda en fazla bir kere kullanılmalıdır.
Dr. Cem Keçe / Evlilik ve Cinsellik Terapisti

Çok zorunlu durumda kalmadıkça kullanılmamalı, kullanılıyor ise ayda (iki adet dönemi arasında) sadece 1 kere kullanılmalı ve sağlık açısından çok tercih edilmemesi gereken bir yöntemdir.


Leave a comment

Az Kalorili Serinleten İçecekler

Bu yaz sıcaklarında hem serinletici hem de sağlıklı içecekler içmeniz mümkün. Su elbette içmeniz gereken bir içecek ama onun dışında bağışıklığınızı güçlendirecek, kendinizi daha iyi hissetmenizi sağlayacak ve hastalıklardan koruyacak birkaç seçenek; 



Yeşil Çay
Flavonoidler ve polifenoller gibi doğal ve güçlü antioksidanları içeren nadir bir bitkidir yeşil çay.Osteoporoz, kalp hastalığı, kanser gibi zamanımızda sıklıkla görülen bu rahatsızlıkların önlenmesinde etkilidir. Ayrıca içeriğindeki florür sayesinde diş sağlığını da korur. Metabolizmayı canlandırır. Yeşil çayı sıcak içebileceğiniz gibi buzlu, limonlu, tarçın ve karanfil aromalı da içmeniz mümkün.

Naneli ayran
Ağrı ve kramp giderici, sindirimi düzenleyici, mide bulantısına karşı faydalı bir bitki olan nane yiyeceklerin sindirilmesinde de hızlandırıcı bir etkisi vardır. Yemeklerden sonra naneli bir çay içildiğinde hem şişkinliği giderecek hem de kilo kaybını hızlandıracaktır. Naneli bir yeşil çay veya naneli bir ayran hatta bol buzlu naneli bir limonata yaz sıcaklarında iyi gider.

Tarçınlı süt
Süt kalsiyum gereksinimiz için en ideal ve en uygun besindir. D vitamini de içermesi kalsiyumun depolanmasını hızlandırır. Yağı azaltıldığında ise kalsiyum emilimi artmaktadır. Kan şekerinizi dengeleyici, yağ yakımını hızlandırıcı etkili bir besindir. Tatlı krizleriniz olduğunda tarçınlı, buzlu bir bardak süt tüketin derim. Diyetisyen Özlem Sert Aydın

Soğuk Kakao
Kakaonun kalp sağlığını koruyucu özelliği onu biraz daha masumlaştırıyor. Ayrıca vücutta serotonin salgısını artırması nedeniyle sakinleştirici özelliği de var. Az yağlı süte, kakao ve bitkisel tatlandırıcı ilave ederek tüketmeniz mümkün.

Domatesli maden suyu
Likopen içeriği oldukça zengin olan domates, birçok kanser türüne karşı koruyucu özellikte. Ayrıca kalp damar sağlığını koruyucu, hastalıklarını önleyici etkisi olabilmekte. Domates suyunu sek içebileceğiniz gibi, maden suyu ile karıştırıpta tüketebilirsiniz.

Limonata
Sayısız faydası olan bir besindir limon. Tatlılarda, sebze yemeklerinde, salatalarda sıklıkla tüketiriz. Göz sağlığından, kansere, bağışıklık sistemini güçlendirmesinden kalp sağlığına kadar faydası bulunmaktadır. Bol naneli bir limonata serinletici bir seçenek olacak.
Milliyet

Leave a comment

Arama Yap

Shapes Turkey