Meditasyon Hakkında Herşey

NEDEN  MEDİTASYON ?

Meditasyon'un temel amacı ruhsal yanınızı  tanımanızı sağlayarak sizi kendi iç gücünüzle temasa geçirip, günlük bedensel çalışmanızı, insanlarla ilişkilerinizi ve hayatınızı  zenginleştirmektedir.

Derin meditasyon sırasında zihin, beden ve ruh arasında büyük bir uyum oluşur; insan bu üç yönden de kendini  çok daha rahat ve iyi hisseder. Olumsuz düşünceler bedenin hastalanmasını kolaylaştırır. İşimizdeki  yaratıcılığımızı engeller. 

Meditasyon'un hedefi  tüm yetenek ve gücünüzün en yüksek kaynağıyla  bu diyaloğu yürütmek ve buradan da gücün evrensel  kaynağına bağlanmaktır.

Bedeni ve zihni sakinleştirmek sorularınızı bekleyen yanıtlarla bağlantı kurmanıza yardımcı olur.

Meditasyon düzenli ve sürekli yapıldığı zaman tam olarak  amacına ulaşılabilir.

• Zihnin efendisi  olursunuz. Enerjinizi istemediklerinizi düşünerek değil, istediklerinizi düşünerek harcayın.

• Sizi Günlük yaşamın verdiği aşırı gerilim, stres, acı ve derin çatışma  hissinden arındırır, kendinizi yeniden enerji ve ruhsal bakımdan güçlendirir.

• Meditasyonun günlük bir alıştırma haline gelmesi tüm zihnin ve dikkatin bir noktada yoğunlaşmasından kaynaklanan o rahatlatıcı sükunet ve dinginlik giderek daha çekici hale gelir. ÂNA  ODAKLANMANIZ  KOLAYLAŞIR. ŞİMDİ İLE BİR OLUP  GECMİŞ VE GELECEK KAYGILARINIZI  ÂNA  AKTARMANIZ ENGELLENİR.

• Meditasyon  ile giderek yüksek benliğinizi ve bilincinizi daha yakından tanır ve  kabullenirsiniz. Yüksek yetenek ve güçlerimizi  daha yakından tanıdığımızda onlar bize kendi hayatımızla ve hayatımızın daha yüksek amacıyla ne yaptığımızla bağıntılı olarak hizmet ederler.


MEDİTASYON  AŞAMALARI:

Pratyahara: Dikkatin dış dünyadan iç dünyaya yöneltilmesidir.
Dharana: Konsantrasyondur.
Dhyana: Konsantrasyon halinde, kişinin kendisini zorlamadan kalabilmesi durumudur.
Samadhi: Yoga'nın nihai hedefi olan evrensel bilinç ile birleşmedir.

PRATYAHARA

Meditasyonun ilk safhası olan  dikkatin dış dünyadan iç dünyaya yöneltilmesidir.
Bunu günlük yaşamdan bir örnekle açıklayalım:
Diyelim ki kalabalık bir ofiste, yazıp bitirmeniz gereken çok önemli bir mektup var. Kalabalık ve çevrenizdeki sesler sizi rahatsız etmiyorsa, hatta bu sesleri duymuyor ve tepki göstermiyorsanız, tıpkı bir mağarada tek başınıza huzur içinde oturuyormuş gibi, işinize kendinizi verebiliyorsanız, Pratyahara uygulayabiliyorsunuz demektir.

Tıpkı yukarıdaki örnekte olduğu gibi, meditasyona başlarken ve meditasyon sırasında etrafınızla ilişkinizi kesmelisiniz.

Meditasyon, gerçeği kendi içinizde bulma yoludur.

Meditasyon için oturduğunuzda, hala dışarıdaki kamyonun patırtısı, yukarıdaki komşunun bağırtısı, ya da yandaki odadan gelen televizyonun sesi sizi rahatsız ediyorsa, henüz dikkatinizi kendinize yöneltemiyorsunuz demektir.

Gözlerinizi kapatın, kendinize sakince içinizden veya yüksek sesle; "Artık dış dünya ile ilişkimi kesiyorum ve kendi içime dönüyorum. Sakin ve huzurluyum." Deyin ve bu huzuru, sakinliği hissedin.
Bunun için, öncelikle bedeninizde farkında olmadan gerdiğiniz kasları gevşetin; Karnınız içinize çekik mi oturuyorsunuz?, Dişlerinizi hala sıkıyor musunuz?, Ya da alnınızı mı kırıştırıyorsunuz? Mutlaka kontrol edin ve bu kasları gevşetin. Derin bir nefes alın, nefesinizi düzenli ve rahat bir şekilde devam ettirin. Huzurun, sakinliğin, içe dönmenin, dışsal dünya ile ilişkiyi kesmenin nasıl bir şey olduğunu hissedin.

Yukarıdaki uygulamayı yaptığınızda (kendinizle ilgilendiğinizde) önce bir an için çevrenizle ilişkinizin kesildiğini daha sonra çevrenize geri döndüğünüzü hissedeceksiniz. Belki de kendinizi yan odadaki radyoda çalan müziği söylerken yakalayacaksınız. Bu son derece doğaldır. Zihniniz dışarıdaki seslere ya da odanın soğuk/ sıcak olmasına kayarsa, kendinizi zorlayarak bu düşüncelerden kurtulmaya çalışmayın. Sadece, sakince derin bir nefes alın ve kendinize "şimdi tekrar kendi içime dönüyorum" diyerek kaldığınız yerden devam edin. Düzenli uygulama yaparsanız, kendi içinize döndüğünüz zaman aralığının gittikçe uzadığını fark edeceksiniz.
Hayatın tüm diğer alanlarında olduğu gibi, Yoga uygulamalarında da belli bir yere gelebilmek düzenli çalışma gerektirir. Düzenli çalışın ve harika deneyimlere merhaba deyin.

DHARANA
Konsantrasyon, zihni uzun bir süre bir biçim veya nesnede tutmak olarak tanımlanır.
Zihnin farklı tanımlarını vermektedir. Zihin; bir düşünceden diğerine atladığı için daldan dala konan büyük bir kuş, ağaçtan ağaca atlayan bir maymun, hareket eden hava ile tanımlamaktadır.
Meditasyon  ile zihni nasıl konsantre edeceğimizi öğrenebiliriz.

DHYANA

Meditasyon çeşitleri 


• Somut objelere yapılan meditasyondur. Somut objelere yapılan meditasyona örnek olarak mum ışığının gözler kapalıyken göz önüne getirilmesi verilebilir.  Gözlerin bir objeye dikilmesidir, gözler kapatıldıktan sonra bu objenin gözde canlandırılmaya çalışılması ise somut meditasyondur.

Bunun dışında, güzel bir doğa manzarasının veya okyanusun gözünüzde canlandırılması da  meditasyondur.
• Soyut meditasyon, örneğin Tanrı'nın sonsuz sevgi, şefkat vb… özelliklerinden bir tanesi seçilerek yapılan meditasyondur.
• Mantra Meditasyonu: Mantra'lar Sanskritçe heceler, kelimeler ya da cümlelerdir. Sesin yaydığı titreşim bir enerjidir ve kişi bir mantranın tekrarıyla bu titreşimden faydalanıp daha yüksek bir bilince ulaşmayı hedefler…

Mantra meditasyonlarının aşamaları:

Mantrayı söylerken farklı yollar deneyebilirsiniz. Geleneksel olarak mantra tekrarı aşağıda belirtilen aşamalarla tekrar edilir. Mantra’yı öğrenme safhasındayken, öğrenci bir aşamadan diğerine, mantraya hakim oldukça gün be gün geçebilir. Mantra iyice kavrandıktan sonra ise, tek bir meditasyon sırasında kademesel olarak birinci aşamadan başlayarak üçüncü aşamaya geçilebilir.

1. Mantra sesli olarak söylenir.
2. Mantra sadece söyleyenin duyabileceği bir fısıltıyla söylenir.
3. Mantra içsel olarak (sessizce zihnen) tekrar edilir.




Om mantrasının nasıl söylendiğine bir bakalım:

1. Aşama: Öncelikle dudaklarınız ayrık derince bir nefes alın. Nefesinizi hızla ağzınızdan verin. Nefes verirken çıkardığınız "oooo-h" sesine dikkat edin.
2. Aşama: Şimdi mantrayı söyleyebilirsiniz. Sırtınız dik oturun. Dudaklarınız ayrık, derince bir nefes alın ve nefesinizi hızla verirken "ooooh" sesini çıkarmaya başlayın. Ciğerlerinizde hava kalmayana dek bu sesi çıkarmaya devam edin. Havanız tamamen tükendiğinde ağzınızı kapatın ve aynı sesi çıkarmaya devam ettiğiniz halde dudaklarınız kapalı olduğundan çıkan sesin "m" sesini almasını izleyin.

Bu mantrayı bu şekilde beş dakika kadar tekrar edin.

ÇAKRA  MEDİTASYONU: Burada özellikle bir uyarı yapmak istiyorum. Çakralar üzerinde çalışmak istiyorsanız, istenmeyen tatsız bir durumla karşılaşmamak için, lütfen bir EĞİTMENİN gözetiminde olun. Çakralarla çalıştığınız zaman ortaya çıkacak enerjinin, iki ucu yanan bir MUM gibi olduğu söylenir; mumun bir ucu sizi aydınlanmaya götürürken, diğer ucu şizofreniye götürür.

SAMADHI

Samadhi, birlik bilincine varmak olarak açıklanabilir.
Tüm ikiliklerin, yani özne ve nesnenin ortadan kalkarak "Bir" olduğu; meditasyon yapan ile meditasyon yapılanın tek olduğu, bireysel benliğin evrensel bilinç ile birleştiği durumdur.
Bhagwan Shree Rajneesh, ‘Sessizliği Dinlemek’ adlı kitabında, "Hissettiğiniz zaman birliği duyumsarsınız. Düşündüğünüz zaman bölmeye başlarsınız." demektedir.

Sinir bilimci Andrew Newberg, Pensilvanya Üniversitesinde yaptığı araştırmalarda meditasyon yapan keşişlerin frontal ve parietal loblarında, (yani bilişsel, dil ve duygu ile ilgili bölümlerde) aktivasyonun değiştiğini görüyor. Sebep-sonuç ilişkisini oluşturan bölümler anlık susuyor, bu da “anda olma” hissini verirken keşişler tarafından büyüleyici bir his olarak tanımlanıyor.

Meditasyon bittikten sonra ise, meditasyonu yapan kişinin inancı neyse, o lensten bakarak yaşadığına bir sebep ekliyor, “hiçliği deneyimlediğim için”, “tanrıyı deneyimlediğim için”, “bütünlüğü deneyimlediğim için”… Eğer tanımlayamıyorsa, o zaman “mucize” deyip geçiyor. Hala Big Bang’e neyin sebep olduğu, veya ona sebep olana neyin sebep olduğunu araştırıp duruyoruz. Sebepleri bilmek istiyoruz.

Yoga’nın hareket sisteminin biraz daha uzun vadede de olsa en çarpıcı şifası burada yatıyor. Ezberin bozulmasında, denklem çok basit: His netleştikçe hareket olasılıkları doğuyor, hareket oldukça his netleşiyor. Her bedenin, her yaşın, yani herkesin yoga yaparak, değişen oranlarda deneyimleyebileceği bu netleşme, size neyin iyi gelip gelmediğiyle ilgili de çok değerli bir rehber olacak.  Belki basit bir yiyeceğin size dokunduğunu fark edebilirsiniz veya yaptığınız işin, yaşadığınız şehrin, konuştuğunuz kişinin sizi kötü veya iyi etkilediğini görmeye başlarsınız. Dolayısıyla direk daha şifa verici bir hayat biçimine doğru evrilmeye başlarsınız, o bozulan ezber sayesinde her an yinelenen hislerden rehberlik alarak. Yani bir süre sonra, yeterince bedeni hissedip, hissettiklerinize güvenmeye başladığınızda,  ne bu yazıya, ne bir yoga hocasına, ne de alacağınız veya çoktan aldığınız “kişisel değişim” kitaplarına veya “kendini sev” kurslarına ihtiyacınız olacak. O içinizde zaten var olan hislerin engin bilgi denizine daldığınızda, bedeniniz sürekli söyleyecek ne yöne gideceğinizi…Size sürekli rehberlik etmiş ama yeterince kulak verilmemiş hocayı yeniden keşfedeceksiniz.

Bu ikilinin arasında istediğiniz çizgiyi çekin.

Veya dışarı çıkıp ikisinin de keyfini çıkartın.

Reyhan Şatır - Shapes Çiğli

Kaynak: meditasyon.biz , Tibetin Gençlik Pınarı, Dharma yayınları  

Posted in , , , , , , , , . Bookmark the permalink. RSS feed for this post.

Leave a Reply

Arama Yap

Shapes Turkey